gDateHeas="date-header"><$BlogDateHeAğustos 30, 2009logDateHe!-- Begin .post -->
<$BlogItemBoKoza yarışmasını saymazsak, Sunset'le açılış yapan İstanbul Fashion Days, ilk günün ardından ikinci günde organizasyon olarak toparladı. Yine de altı ay sonra yapılacağını umduğumuz gelecek organizasyona, sıkıntıların düzeleceğini umuyorum.

PR'ın önemi
- Markaların ya da tasarımcıların PR şirketleri özel olarak defile giriş çıkışlarına el atınca, iyi PR şirketlerinin farkı ortaya çıkıyordu. Bu noktada tüm kadroyla kendi tasarımcılarını sahiplenen Proİletişim işini çok iyi yaptı.
- İFD'nin organizasyonunu yapan Mile İletişim ise, basını doyurmaktan geri kalıyor. Defilenin en önemli parçası olan görselleri, defile biter bitmez istanbulfashiondays.com adresine koymak çok kolayken, hala görseller ortada yok.

Mekanın önemi
- İTÜ Taşkışla Osmanlı döneminde İngiliz bir mimar tarafından inşa edilmiş dikdörtgen bir yapı. İçinde avlusu olan, bugün Mimarlık Fakültesi olarak kullanılan muhteşem bir bina. Defileler için dar ve (yazın) sıcak olsa da, uzun koridorları catwalk için aslında çok uygun. Ancak defileye gelen davetliler çok olursa toplam 4 sıra olan oturma alanları yetersiz kalıyor. Bunun için (bir arkadaşımın önerisi), seneye 2 koridor kullanılabilir ve herkes oturarak izler. Defilelerin boş kalması çekince ise, bu kadar moda öğrencisi var hemen doldururlar.
- Yeşil çimenli avlu, Otto ve Kahve dünyasıyla moda günlerinin en havalı mola alanlarıydı. Kahve dünyasında bir de atıştırmalık paketli ürünler olsaydı.
- Fakültenin bilgisayar odasının Basın odası olarak ayrılması, fakülte içinde wireless internet olması işe yarayan özelliklerdi. Bir de görseller hemen yetiştirilseydi...
- Standlar, alıcılar için son koleksiyonları barındırıyorlardı. Defile parçaları orada gözlemlenebiliyordu.
- Basın ve alıcılar için ayrı bir giriş koridoru gelecek seferler için uygulanmalı.

Derneğin önemi
- Moda tasarımcılar derneği, sektörü bir araya getirmek için çok uğraşmış. Avangard tasarımcılarımızın yanı sıra tekstil sektörünün koleksiyonlarını da ilk defa görmüş olduk. Bu havanın içinde onlar da araya kaynıyordu. Sunset transparan mayosunun basını işgal edeceğinden emin, yüklendi mesela. İlk defa bir konu için sanki herkes meselenin ucundan tutmuş gibiydi.
- Bilindik tasarımcıların yanı sıra yeni yetenekleri görme fırsatını bulduğumuz karma defile, belki de İstanbul Fashion Days'in en önemli defilesiydi. Bir sonraki dönem Elif Cığızoğlu ve diğerlerini de mutlaka görmek istiyoruz.
- Benim Battlestar Galactica terimiyle adlandırdığım Final Five (Hakan Yıldırım, Arzu Kaprol, Özlem Süer, Bahar Korçan ve Ümit Ünal) ın isimlerini ilk duyduğumuzdan bu yana sanki arada hiç tasarımcı çıkmamış gibi. Nerede bunca senenin İTKİB birincileri? Galatamoda ile adını duymaya başladığımız genç tasarımcıları daha çok merak ediyoruz ve önemsiyoruz. O bakımdan seneye onları daha çok görmek istiyoruz.
- Ümit Ünal niye yoktu? Hayranlarını yoksun bıraktı.
- Hazır giyim, erkek koleksiyonu, couture koleksiyonu diye sınıflandırıp içini doldurabileceğimiz sayıda çok tasarımcımız yok. O yüzden alles inclusiv modeliyle seyrettik hepsini.
- Seneye ve sonraki yıllara moda tasarımcısı olan(dernek tüzüğüne göre) çoğu kişinin defilelerini görmek istiyoruz. Yıldırım Mayruk da olmalı, Cengiz Abazoğlu da olmalı başka haute couture yapanlar da yer almalı.


En önemlisi ise, İstanbul Fashion Days, her sezon olmalı…

Etiketler: , ,

"comments">

<$BlogItemCo5h4>
Blogger DuruButik

<$BlogCommenGörseller hakkında söylediklerinize katılmamak elde değil. Daima bu sorunu yaşıyorum. Yabancı modacılar hakkında tonla bilgi ve görsele ulaşabilirken kendi modacılarımızla alakalı kısıtlı kalmak üzüyor beni. Kaldı ki moda günlerinin fotoğrafları tıpkı style.com'da olduğu üzere bizim sayfalarımızda da detaylarıyla yer almalı diye düşünüyorum. Modacılarımızın sitelerinde dahi bence yeterli görsel yok. Taklit edilmekten mi korkuyorlar bilemiyorum ama görsel olarak çok zayıf kalıyoruz gerçekten.
sevgiler...

<$BlogCommen5:01 ÖÖlogCommen  Blogger DuruButik

<$BlogCommenDip Not; İstanbul moda günleri hakkında ki yazılarınız için çok teşekkürler. Büyük bir merak ve heyecan içinde okudum.Bilgilendim.
Sevgiler...

<$BlogCommen5:03 ÖÖlogCommen  Blogger ilke

<$BlogCommen"bir arkadaş"ınız yalnızca koridorlardan birinde gerçekleştirilen defileyi izledi sanıyorum. siz de farketmişsinizdir ki orada defileler için iki ayrı koridor vardı "A" ve "B" şeklinde, tasarımcıların defileleri saatine ve sırasına göre buralarda yer aldı. misal 15.00 da Gizia defilesi B "Venue" da yapıldıysa Hakan Yıldırım 21.21'de A "Venue"deydi. yer konusunda yaşanan sıkıntı büyük bir rezillikti evet ama bina içi düşünüldüğünde en uygun yerlerin, podyumları kurabilmek açısından o iki koridor olduğu çok belli. arkadaşınızın önerisine gelince. iki koridor kullanılabilirdi derken ne demek istedi acaba tam olarak ben onu anlamadım sadece? söz konusu A ve B koridorları birbirinden bağımsızdılar çünkü ve her iki koridor arasında bir bağlantı kurmak hele de o modelleri binanın içerisinde tur attırmak biraz ütopik bir düşünce bence.

<$BlogCommen7:18 ÖSlogCommen  Blogger Unknown

<$BlogCommenBen Ümit Ünal ile bir alıcı olarak çalıştı. Bana geri ödemek için değil bir kredi var. Değil mi bu kadar büyük miktarda ama geri o bir mali sorun olduğunu söyleyerek para asla. Ama nasıl bir mali destek gerektiren bir moda gösterisi mi? Ama ben gerçekten onun tarafından hayal kırıklığına uğrattı ki o benim posta ilgili sorular asla. Türkiye'de moda sektöründe kişi bu tür diğer tasarımcı çok zararlı olduğunu düşünüyorum. Türk tasarımcı nasıl güvenebilirim? Ümit Ünal nedeniyle Türk tasarımcısı hakkında ben kötü bir izlenim var.
Burada ilanıyla ilgili Üzgünüz ama kişi nasıl Ümit Ünal davrandığını bildirmek istiyorum.
If this is not proper posting here, I will delete it soon.

<$BlogCommen4:51 ÖÖlogCommen  Blogger Unknown

<$BlogCommenDoğru noktalara parmak basmışsın ancak bana kalırsa, bir katılımcı olarak en büyük sorunlardan biri defilelerde yaşanan kaos ortamıydı. Davetiyeniz, yapılmış lcv'niz ya da defile ziyaretçisi kartınız defileleri izlemek için garanti değildi,olsa ki olmalıydı. Normal olarak VIP veya basına giriş önceliği tanınıyordu,insanlar vip veya basın değilse, ne yazık ki bazen izlemek gibi bir şansları olmuyordu, yerler kapanın elinde kalıyordu, bu da diğer katılımcılara IFD'de hoş anlar yaşatmadı ne yazık ki, seneye içinin daha dolu olmasını ve bu zorlukların aşılmasını diliyorum.

<$BlogCommen4:04 ÖSlogCommen  <$BlogItemCrYorum Gönder

nd #comments --> v>